ANLAM KUSURLARI
Bir cümlenin cümleyi meydana getiren kelime ve kelime gruplarının mânâ
yönünden anlaşılması güçleştiren kusurlardır ikiye ayrılır........ !
- GARABET ; Alışılmamış,benimsenmemiş,kabul görmemiş anlamı herkes tarafından bilinmeyen kelimelerin kullanılmasa Gârâbet denir..... ? Böyle kelimelere garip veya vahşî denir.Bir bilim dalıyla meslek yada sanat koluyla ilgili olan günlük hayatımızda kullanmadığımız özel terim anlamlı kelimeler GARABET sayılmaz.....Ancak aynı bilim dalındaki meslek kolundaki kişilerin kendi aralarındaki yapmış oldukları yazışma ve konuşmalarda birbirlerinin anlamadığı kelimeleri kullanmakta garabet sayılır.Garabet;bilgişlik taslamak,aydın görünmek,kendini belli bir zümreye ait göstermek ,taklit ve özenti gibi sebeblerden doğar.
a ) Yeni ortaya atılan halk tarafından kabul görmemiş manası herkes tarafından bilinmeyen yeni kelimelerin kullanılması garabete yol açar ?
Hakim= oylum ahlak=aktöre hâkim=yargıç mezar=gömüt
b ) Dilimize yabancı dillerden girmiş yazılış ve söyleyiş olarak Türkçeleşmiş
kelimeleri âsli sekilleri ile beraber kullanmakta garabete yol açar.
filim= film tiyatro=theatre spiker=spîker
c ) Yabancı kelimelerle Türkçe kelimeleri,Türkçe kelimeleri yabancı kelimelerle rastgele birleştirip kullanmak garabete yol açar.
makro iktisat makro ekonomi gibi
d ) Dilimize henüz girmemiş yada yeni girmiş olan yabancı kelimeleri özenti içinde kullanmak garabete yol açar.
e ) eskiden atalarımız tarafından kullanılmış zamanla kullanımdan düşmüş olan eski kelimeleri şuanda kullanmak garabete yol açar....
2 ) ZİNCİRLEME KUSURU
kelime gruplarından veya cümlede aynı eklerin zincirleme olarak sıkça kullanılmasından kaynaklanan kusurdur.
ÖRNEK; kapıyı açıp ayakkabılarını çıkartıp terliği giyip salona yürüyüp koltuğa oturdu.
3 ) AYKIRI SESLER
Aykırı sesler kullanmak ;hikaye =şikayet eşgal=ikametgah gibi kelimelerdeki "K,G" sesleri kalın telafuz edilir.
ÖRNEK ; Zevk=sevk kredi=grev gibi kelimelerdeki K VE G sesler ince telafuz edilir..
4 ) ANLAMDA AYKIRILIK
Yazılışları ve söyleyişleri farklı anlamları bir veya birbirine yakın olan kelimelere eş anlamlı(anlamdaş) denir.
Eş anlamlı kelimelerin uygun olmayacak şekilde birbirlerinin yerine kullanılmasına anlamda aykırılık denir.
ÖRNEK ; ŞANS=TALİH KADER=KISMET DERECE=BASAMAK BAŞ=KAFASER
5 ) CÜMLEDE BOZUKLUK
Cümleyi meydana getiren kelime ve kelime gruplarının cümlede eksik veya fazla kullanılmasından kaynaklanan kusurdur.
---------------------------------------------------------------------------------------------
HOCANIN DERSTE ÇÖZMÜŞ OLDUĞU VE BÜYÜK İHTİMAL İLE ÇIKACAK ÖRNEKLER
Örnek 1 ; Buna ancak okurlar karar verir,uygular..... ( UYUMSUZLUK-ÖZNE YÜKLEM )
Doğrusu ; buna ancak okurlar karar verir,bunu okurlar uygular.....
Örnek 2 ; Öğrencinin yaşam koşullarının arttırılması gerekir.(UYUMSUZLUK)
Doğrusu :öğrencinin yaşam koşullarının düzeltilmesi gerekir.
Örnek 3 ; Beşinci hicret asrında zannediyorum ki Türk edebiyatı ikiye ayrılmıştı. (SIRA YANLIŞLIĞI) Doğrusu ; Zannediyorum ki hicretin beşinci asrında Türk edebiyatı ikiye ayrılmıştı.
Örnek 4 ; Ömer seyfettinin büyük hikayelerinde ve bu nevî eserlerinde şu hususlar göze çarpar.(FAZLALIK )
Doğrusu ; Ömer seyfettinin büyük hikayelerinde şu hususlar göze çarpar.
BEMBEYAZ GEÇİTTE
ÖZET
KAHRAMANLAR ;
SENEM,RAHMAN KİŞİ,ŞAHİN,SENUBER,ŞAHNAZ,EMRAH,AĞAYAR,SETTAR
Özet : Akkayadan
atılan kurşun .ermeni işgali,yerinden yurdundan sürgün edilmiş insanlar,emanete
bırakılmış evler,terk edilmek zorunda kalınan evin anahtarları,sürgün edilen
insanların memleket özlemleri canlı bir
şekilde tasvirlerle anlatılmıştır.Senaryo hikayesi de diyebiliriz.
Olayın kahramanı rahman kişi karabağ ‘da,ermeni işgali
altında kalan evlerinin anahtarlarını,askerlik hizmetini yapmaya giden oğlu
Şahin’e vermesi.Al bunları oğlum köydeki evimizin anahtarlarıdır.köyümüze
gidip evimizin kapısını açarsın diyor.Rahman kişi ‘nin oğlu şahin’i ziyaret etmek için cephe bölgesine
gitmesi,dağın başında durup uzakları,işgal altında kalan vatan topraklarını
seyretmesi ve gözleri dolarak izliyor.Rahman kişiye akkayadan atılan ermeni
kurşunu isabet edebilirdi.Ama tam tersi
oluyor o kurşun oğlu şahin’e isabet
ediyor.Keşke düşmanın atacağı o bir kursunun kurbanı,herhangi bir askerimiz değil
ben olaydım diyor sanki bir felaketin olacağı içine doğmuş gibi düşünmeye başlıyor.Rahman kişinin gelin
ettiği kızının ,bir oğlu dünyaya geliyor ve işgal edilen yurtlarda kalan evinin
anahtarları zıngırdıyor.
HOCANIN SÖYLEDİĞİ ÖZET
köyün alt tarafından simsiyah bir duman yükseliyordu yani ermenileri
diğer köyleri yakıp yıkmış ki alt taraflardan dumanlar yükselmeye
başlamış.ara sıra insanın için ürperten top ve boğuk kurşun sesleri bu
sesler köyün alt tarafından gelen dumanın nedenini anlatıyor.Tabi köyde
kimsenin ermenilere esir düşmemesi için bir an önce köylülerin köylerini
boşaltmaları için telaşla ve öfkeyle bağırıyorlar.Askerlerden birisi
,donuk gözlerle etrafı kolaçan eden ihtiyarı görüp öfkeyle
bağırıyor.ermenilerin yaklaştığını hep onun hemde ilerde koşuşturan genç
kadının bir an önce cephe hattına geçmelerini gerektiği söylüyor.Rahman
kişi toparlanıp eve gidip eşyalarını toplayan karısına seslenip yani
senem'e çabuk olması emrahı,şahnazı, ve senuberi aşağı indirmesini
ermenilerin iyice yaklaştığını söylüyor.seneme öfkeyle bağıran rahman
kişi ,sanki bu savaşın bu kırgınlıgın sebebi suçlusu senem'di.
Aradan yıllar geçmiş ,doğdugu topraklardan,yurdundan sürgün edilen rahman kişi hazar denizinin koynundan başlayan sahile geniş bir düzlükten sonra uzayarak, zirvelere doğru yükselen bir ilçeye yerleşti.Burada rahman kişi alın teri ile el emeği ile inşaa ettikleri evinde ,emrah senuber , şahnaz ve senem ile birlikte rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamaktadır.
Senem aradan yıllar sonra elbisesinin altına sakladıgı anahtarları cıkartıp rahman kişiye uzatıp "al bu anahtarları senden kalsn bir gün evimize gitmek kısmet olursa kapıları bunlarla açarsın"
Rahman kişi anahtarları askere gitmekte olan oğlu şahine uzatarak "karabağda kalan evimizin anahtarı köyümüze gidip evimizin kapısı açarsın"diyerek oğlu şahine verir:
ATASÖZLERİ İLE İLGİLİ ÖZET
Rahman kişi uzun sakallarından dolayı oğlu emrah ile birlikte berbere
gidiyorlar.Berber ustalarında ilyas .ermenilerin ateşkes bozduğunu
düşünerek "AY KARDEŞ O DIĞALARIN" ateşker bozmadığı gün mü vard
demiştir.
DIĞA ( kafkasyada ki müslümanların ve Türklerin Ermeni çocuklarına verdikleri ad) .
Berberde geçen sohbette ustalardan birisi "ARKALI KÖPEK,KURT BASAR DEMİŞ
ATALAR....UNUTMASINLAR Kİ,BUNLAR BOŞ ŞEYLERDİR.AKITILAN MASUM KANI
YERDE KALMAZ. KÖPEĞİN SAHİBİ VARSA,KURDUN DA ALLAH'I VAR.AT ZİKKESİNİ
ÇIKARINCA,ZİKKE BİR KEZ YERE DEĞERDE,ÜÇ KEZ KENDİNE DÜŞER...." diyerek
ermeniler için söylemiştir.
Berberde sıra bekleyenlerden birisi söze karışarak "Bu urus murus bir yana.ermenilerin çok hain bir millet oldugunu bebek satan da,sehl sumbat'ı da satan onların olduğu söylüyor".
Diğer müşteri ise "bu ermenilerin bir hastalığı oldugunu bunlar kadar bedbat bir milletin olmadıgı söylerek söze katılıyor"Ermeniler bu hastalıgın dünya sağlık örgütünden cıkarılması için mahkemeye vermişler.
Bu hastalık denizden denize büyük ermenisten hayaliyle yaşayan bu reziller,her yüz yılda bir kan görmezlerde,ne ipe ne sapa nede yola geliyorlar...kanda boğulmadan adam olmuyorlar....."
Berberde sıra bekleyenlerden birisi söze karışarak "Bu urus murus bir yana.ermenilerin çok hain bir millet oldugunu bebek satan da,sehl sumbat'ı da satan onların olduğu söylüyor".
Diğer müşteri ise "bu ermenilerin bir hastalığı oldugunu bunlar kadar bedbat bir milletin olmadıgı söylerek söze katılıyor"Ermeniler bu hastalıgın dünya sağlık örgütünden cıkarılması için mahkemeye vermişler.
Bu hastalık denizden denize büyük ermenisten hayaliyle yaşayan bu reziller,her yüz yılda bir kan görmezlerde,ne ipe ne sapa nede yola geliyorlar...kanda boğulmadan adam olmuyorlar....."
DİPNOT ; Şahin, karadağda ermenilerin akkayada atılan kurşun sebebi ile
şehit olduktan sonra subay asker , rahman kişinin kızının düğününden 1
gün önce gelip rahman kişiye haber verecekken ,hem mutlu gün hemde kara
gün olmasını istemediği için 1 gün sonra kızın düğünü olup evden
cıktıktan sonra eve gelip oğlu şahinin şehit haberini veremez ve
boğazına kelimeler düğümlenir ve yıllar once duymuş olduğu cümle
"TOPRAĞI KORUYUN TOPRAĞI,ANALAR YİNE DÜNYAYA ER OĞULLAR GETİRECEK AMA
TOPRAĞI DOĞURMAK MÜMKÜN DEĞİL" dedikten snra rahman kişi arabanın
kasasına gidip oğluna bakıp rahman kişi o acıyla ortalığı inletti subay
kadın içi titredi.Kadın subayın tek oğlu kucagında ölmüştü diyerek
teselli verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder